Bir vakitler taşımaktan yorgundum bu bedeni
Mecnun çıktı geldi çölden
Ferhat bıraktı kazmayı elinden
Şah dediler, koluma girdiler, taşıdılar beni kapıya
Söyle en güzel şiirini cezbelensin âlem
Madem mecbursun, kalbin Kâbe’den büyük madem
Öyleyse çağırıyorum yeryüzünün bütün kelimelerini
Ve gökyüzünün bütün hüzünlerini
Dinlesin beni garbın ehli kibirleri
Dinlesin beni şarkın efsunlu şairleri
Kabuğu soyulmuş bir yara gibi
Soğuk nehirleri içsem dahi yanar içim
Kırılmaz belki taştan değil amma
Yüzün düşse incinir benim de kalbim
Kızıl vakitlerde göğsü kınalı kuşlar
Beni tekrardan başka ne söyler
Çünkü kıblesi sensin güzelliğin
Bahçede çiçekler yüzünü sana döner
Elden ne gelir Allah’ın ellerinde kalbim
Mana onun katındaysa da şiiri ben söylerim
Öyleyse ha cennet ha cehennem ne çıkar sevgilim
Rabbin merhametidir senin kalbin benim ecelim
Sevgilim
Hüsameddin BAYRAKLI